Aigai Araştırma Tarihi

Nemrut Kalesi’ne uğrayan (?) veya yanından geçip giden ilk seyyah olasılıkla Anconalı Ciriacos’tur. Bu ziyaret 1447 yılından önce 1444-1446 yılları arasında gerçekleşmiş olmalıdır. Yaklaşık 400 yıl sonra Albay William Martin Leake bölgeden geçerken Strabon’un sözünü ettiği Aigai’ın da içinde bulunduğu Aiolis kentlerinin konumlarına ilişkin tatmin edici bilgi bulunmadığından kısaca söz eder. İzmir’de ikamet eden İngiliz papaz ve araştırmacı Arundell, 1828 yılının hemen öncesinde Menemen çevresinde yaptığı bir gezi nedeniyle Herodotos’un Aiol kentleri arasında saydığı Aigai’dan sadece Temnos’a yakın olması nedeniyle bahseder. Kenti ziyaret ettiğine dair herhangi bir bilgi yoktur. 1833-1837 yılları arasında tüm Batı Anadolu kıyılarını gezen Charles Texier de Aigai’dan söz etmekte ancak Nemrut Kalesi kalıntılarını görmemiş gibi bir izlenim vermektedir.

AİGAİ ANTİK KENTİNİN TARİHİ

Manisa ili sınırlarında yer alan Aigai, Antik Dönem’de Aspordene, günümüzde Yuntdağı olarak isimlendirilen dağ silsilesindeki Gün Dağı üzerinde kurulmuştur. Yuntdağı idari açıdan Manisa ve İzmir il sınırları içinde yer almaktadır. Toplam yüzölçümü 3.521,70 km2 olan bu alan Kuzeyde Bakırçay (antik Kaikos), güneyde Gediz (antik Hermos) nehirleri, doğuda Kırkağaç ve Akhisar ovaları ile batıda Çandarlı Körfezi ile sınırlanmıştır. Yüksekliği 500-1000 m arasında değişen tepeler ve bu tepeler arasındaki geniş düzlüklerden oluşan, Yuntdağı’nın en yüksek noktası 1076 m’de yer almaktadır.

AİGAİ ADININ ANLAMI VE KENTİN EKONOMİSİ

Kentin adı Herodotos’ta Aigaiai (I.149), Polybius’ta Aigaieon (His. XXXIII.13) Tacitus’ta Aegaeates (Tac.Ann. II.47),Plinius’ta Aegaeae (Nat.His., V.32), kentin bastığı sikkelerde ise, Aigeaion, Aigaion ve Aigeon olarak geçmektedir. Kentin adını anan diğer antik yazarlardan Strabon (XIII.3.5), Pseudo Skylaks (98) ve Plinius (Nat.His., V.121), bu yerleşimin deniz kıyısında değil, iç kısımda ve dağlık bölgede olduğunu vurgulamaktadır. Aigai adı eski Yunancada keçi anlamına gelen “αίγα” kelimesinden türetilmiştir.

ARKAİK VE KLASİK DÖNEMLERDE AİGAİ

Aigai, Arkaik Dönem’de surlarla çevrili ve üçgen planlı bir akropolise sahiptir. Kalınlığı 1-2 m. arasında değişen surların korunmuş uzunluğu 830 m., antik dönemdeki uzunluğu yaklaşık 1150 m.dir. 5,9 hektar genişliğindeki arkaik kente giriş kuzey surlarındaki Demirkapı ve Yenikapı’dan sağlanmaktaydı. Her ikisi de bindirmeli kapı olarak tasarlanmıştır. Akropolis surlarında genellikle kaba yontulmuş dikdörtgen veya polygonal taşlar kullanılmıştır. Çok kısıtlı noktalarda Lesbos tipi polygonal (Lesbian polygonal wall) örgü görülmektedir.

HELLENİSTİK VE ROMA DÖNEMLERİNDE AİGAİ

Hellenistik Dönem’de kentte yürütülen yoğun imar programlarıyla birlikte yerleşim alanları muazzam ölçekte genişlemiştir. Diğer taraftan, Diadokhoi Dönemi’nde yaşanan siyasal belirsizlikler ve beraberinde getirdiği çekişmeler bölge için son derece güvensiz bir ortam yaratmıştır. Bu sebeplerden dolayı kentin kuzey yamacında tek güzergahta, güney ve güneybatı yamaçlarında ise kademeli olarak iki ayrı güzergahta uzanan savunma hatları inşa edilmiştir.

Scroll to Top