Aigai kenti yaşamı boyunca yağmur suyuna ihtiyaç duymuştur. Yağmur suyunun binaların temellerini yıpratıcı etkisi hünerli drenaj kanalları ile en aza indirilmiş ve taş döşeli yolların altında yer alan kanalizasyon sistemleri ile de sayıları yüzleri bulan kapalı sarnıçlara ve açık hayvan sulama göletlerine veya hamam depolarına yönlendirilmiştir. Özellikle su ile ilgili altyapı düzenlemeleri Aigailılar için hayati bir zorunluluktan kaynaklanmaktadır. Yoğun nüfuslu bir antik kente su temin etmenin birkaç yolu bulunmaktadır: Kuyular ve kaynaklar yoluyla yer altı suyuna erişim sağlanabilir veya kentten yüksekte yer alan bir kaynaktan su kemerleri ve borular aracılığıyla kente su taşınabilir. Ancak çevresinden yüksekte kurulu olan ve yakınında kendisinden daha yüksek bir su kaynağı da bulunmayan Aigai’da bu seçenekler imkânsız gibidir.

Diğer bir seçenek olarak yer yüzeyindeki suya, akarsular gibi kaynaklardan erişmek mümkündür ve bu seçenek Aigai’da kısmen de olsa uygulanmış olmalıdır. Kentin üstünde kurulu olduğu tepenin yamaçlarından geçen akarsulardan (Kocaçay-Güzelhisar Çayı) kente su taşınmış olabilir. Ancak bu seçenek, sürekli ve yoğun bir işgücü gerektirmektedir ve de kuşatmalar gibi bazı durumlarda işe yaramamaktadır. Sonuncu seçenek ise yağmur suyunu biriktirmektir. Aigailılar, tabiri yerindeyse kentin üstüne düşen her bir yağmur damlasını oluklar, künkler ve kanallar yoluyla sarnıçlara taşımışlardır. Aigailılar bu sayede sadece günlük su ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamış, bir tepenin üstünde yer alan kentte en az iki adet hamamı da işletmeyi başarmışlardır. Kentte atık suyun ayrı olarak taşınması için bir kanalizasyon sistemi de geliştirilmiştir.

Scroll to Top