Antik kentin bulunduğu tepenin kuzeydoğu yamaçları kentin nekropolislerinden birini barındırmaktadır. Nekropolis içerinden uzanan ana yollardan bir tanesi kent surlarına kadar ulaşmaktadır. Kuzey ve kuzeybatıdaki kent surları üzerinde iki adet kapı yer almaktadır.

Bu kapılardan daha kuzeyde olan, Demirkapı daha küçük boyutlu bir kırsal kent kapısıdır. Daha büyük boyutlu olan ve Arkaik Dönem’den itibaren kullanıldığı anlaşılan taş döşeme yol, Bouleuterion önünden geçerek doğrudan Yukarı Agora’ya ulaşmaktadır. Bu nedenle sur kapısından itibaren bu cadde Agora Caddesi, kent kapısı ise Agora Caddesi Kapısı olarak isimlendirilmiştir.

Agora Caddesi Kapısı’nın önündeki ve içindeki enkazın kazı çalışmalarına 2006 yılında başlanmıştır. Bu tarihe kadar kente ziyaretçilerin giriş sağladığı tek kapı Demirkapı olduğu için, kazısı yeni yapılmakta olan bu kapıya “Yeni Kapı” adı verilmişti. Kazının ilerleyen dönemlerinde, enkaz içinde MS 17 yılında, İmparator Tiberius Dönemi’nde meydana gelen depremin ardından kentteki yeniden imar faaliyetleri ile ilişkili yazıt parçaları ele geçmiştir.

İleride daha detaylı olarak üzerinde durulacak olan bu yazıt nedeniyle kapıya “Tiberius Kapısı” da denilmekteydi. Bugüne kadar yapılan yayınlarda “Yeni Kapı” ya da “Tiberius Kapısı” olarak isimlendirilmiş olmakla birlikte, artık “Agora Caddesi Kapısı” olarak tanımlanacaktır.

Kazı çalışmaları sırasında, kapı aralığı olarak öngörülen kesimde sur duvarına göre daha derince bir çukur kesim ve kapı mimari üyesi olabilecek taşlar yüzeyde tespit edilmiştir. Bu alanda yürütülen çalışmalarda Dor düzenindeki bir arşitrav parçası üzerinde yer alan önemli bir yazıt tespit edilmiştir. Latince yazıtta ..]PORE XII[.. yazmaktadır. Bu yazıtın üstünde ikinci bir arşitrav parçası üzerinde de ..]VRBIV[.. yazıtı okunmaktadır. Söz konusu yazıt bir kalıptır ve İmparator Tiberius’un MS 17 yılı depreminden sonra kuzey Ege’de yenilediği kentlerin varlığını belirtir. Bu onarım evresi, yazıt yardımıyla elde edilen, yaklaşık 34-35 yıllarına ait olmalıdır.

Scroll to Top